Aksungur Yunanistan için büyük handikap olacak"

 

 

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in 5 adet Aksungur’un teslim edileceğini açıklaması, Mavi Vatan'da yeni bir döneme işaret ediyor. Aksungur’un kabiliyetlerine dikkat çeken uzmanlar ilk araçların hava ve deniz kuvvetlerince kullanılmasını bekliyor.

Sertaç Aksan

Sertaç Aksan

Geride bıraktığımız 2020 yılında yerli ve milli savunma sanayii açısından son derece kritik adımlar atan ve bu alanda her geçen gün daha fazla söz sahibi olmayı başaran Türkiye, 2021 yılında da hız kesmeden yoluna devam etmek istiyor.

 

Savunmada ithalat azaldıkça 'baskılar' artıyor

 

Kara, hava ve deniz unsurlarının milli olarak üretilmesinde önemli eşikleri aşan Ankara, geçmiş yıllarda başlangıcını yaptığı kimi projeleri de 2021 yılında envantere almanın planlarını yapıyor. Bu projeler arasında en çok dikkati çekenlerden biri de hiç şüphesiz TUSAŞ imzalı Aksungur…

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “2020’de AKSUNGUR, pratik olarak tamamlanıp seri üretimi başladı. İnşallah yakında 5 tane AKSUNGUR bitmiş olacak ve bunları da Türkiye’de kuvvetlere teslim etmiş olacağız” açıklaması, sektörde büyük yankı uyandırdı.

 

Aksungur, sahip olduğu kabiliyetlerle 'sınıfının en iyilerinden biri' olarak öne çıkıyor.

[Aksungur, sahip olduğu kabiliyetlerle 'sınıfının en iyilerinden biri' olarak öne çıkıyor.]

 

 

Hava ve deniz kuvvetleri ilk kullananlar olabilir

Peki, ilk etapta 5 adet teslim edilecek Aksungur’u hangi unsurların kullanması bekleniyor, söz konusu platform sahadaki dengeleri nasıl değiştirecek?

Savunma Analisti Hakan Kılıç, Aksungur’un da tıpkı atası ANKA gibi irtifa sınırı, havada kalış süresi ve faydalı yük kapasitesi sebebi ile MALE sınıfı SİHA’lar içinde daha çok hava kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılayan bir SİHA olduğu hatırlatmasında bulunuyor.

Kılıç, söz konusu verilerden yola çıkarak ‘Aksungur'un ilk etapta Türk Hava Kuvvetlerine alınacağı’ görüşünde… "Çünkü 12 MAM-L süzülen mühimmat veya tam mühimmat yükü ile 28 saat, İHA olarak ise 55 saat havada kalabilen Aksungur hava kuvvetleri açısından kritik bir kabiliyet olacak” diyen Hakan Kılıç, “Ayrıca TEBER lazer güdüm kiti uygulanmış MK-81/82 bombaları gibi mühimmatların entegrasyonu da tamamlandı” bilgisini paylaştı.

 

Savunma Analisti Hakan Kılıç.

[Savunma Analisti Hakan Kılıç.]

 

 

“Deniz Kuvvetleri için çok cazip”

Savunma Analisti Hakan Kılıç’a göre Aksungur’u ilk etapta kullanacak diğer adresin ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olması kuvvetle muhtemel… Kılıç’ın üzerinde durduğu husus Aksungur’a takılabilen ‘Sonobuoy podu’ oluyor… Bu özelliğin Deniz Kuvvetleri için ‘SİHA alanında bir ilk ve çok cazip’ olduğunu söyleyen bulunan Kılıç, şöyle devam etti:

“En azında operasyonel manada test açısından en az bir tanesinin de Türk Deniz Kuvvetlerine verileceğini tahmin ediyorum.

Aksungur’un kanat altına takılan pod içerisindeki Sonobuoy, uçak veya helikopterlerden paraşüt ile bırakılan, farklı çalışma derinliklerinde görev yapan, denizaltılara yönelik akustik bilgi toplayan ve bu bilgileri radyo frekansı ile anlık olarak hava ve su üstü platformlarına ileten cihazlara deniyor.

Aksungur bu cihazlar sayesinde denizaltı harbi görevlerinde denizaltıların tespit edilmesi açısından insanlı deniz karakol uçakları, harp gemileri ve denizaltılara yardımcı olacak.”

 

Yerli ve milli savunma sanayii ürünleri 'Mavi Vatan' için de daha güçlü bir döneme işaret ediyor.

[Yerli ve milli savunma sanayii ürünleri 'Mavi Vatan' için de daha güçlü bir döneme işaret ediyor.]

 

 

“Mavi Vatan için son derece stratejik bir ürün”

Bu noktada en çok merak edilen konulardan biri de Aksungur’un envantere girmesinin ardından Akdeniz, Ege ve hatta Karadeniz’de sahaya ne tür yansımaları olacağı…

Savunma Analisti Hakan Kılıç, Aksungur’un denizaltı harbi kapsamında tespit faaliyeti haricinde uzun süreli havada kalış imkanı ve uydu kontrolü ile kontrol edilmesinin altını çiziyor. Kılıç’a göre uydu kontrolü Türksat 4B üzerinden yapılacak Aksungur çok geniş alanlarda uzun süreli deniz gözetleme keşif imkanı sunacak.

“Bu kabiliyet Ege’de Türkiye için büyük bir avantaj iken Ankara’nın SİHA’sına karşı F-16 kaldırmak zorunda kalan Atina için büyük bir handikap” diyen Kılıç, şunları söyledi:

“Şu an Türk SİHA’ların (ANKA-B/S, TB-2) Ege üzerinde saatlerce uçuşuna karşı Yunanistan tarafından kaldırılan F16’lar havada 2-3 saat kalabildiği için bu durum Yunanistan açısından çok ciddi bir mali ve teknik sorun oluşturuyor. Bu durum Ege’deki dengeyi keşif-gözetleme ve önleme görevleri açısından Yunanistan’ın aleyhine etkiliyor. Sırf bu yüzden Yunanistan elindeki turboprop motorlu eğitim uçağı T-6A’lardan bir kısmını silahlandırdı ve Türk SİHA’larına karşı önleme uçuşlarını bunlarla yapmayı planlıyor.

 

Uydu bağlantısıyla TB2'nin 'kapsama alanı' genişledi

 

“Mühimmatları yokken dahi kritik işler yapabilir”

Şüphesiz Aksungur gelecekte deniz hedeflerine karşı uzmanlaşmış SOM-J ve diğer mühimmatları da kullanmaya başlayacak. Mevcut durumda kullanacağı MAM-L ve diğer mühimmatlar tek başına büyük harp gemilerini batırmayacaktır. Ancak bu mühimmatlar gemilerin yara almayı göze alabileceği veya başka bir deyişle ‘görmezden geleceği’ kadar etkisiz mühimmatlar değiller.

İşin SİHA kısmı bir yana Aksungur sadece keşif-gözetleme amaçlı yani bir İHA gibi kullanılsa bile çok büyük avantaj sağlayacak. Çok riskli olan görevlerde pilot kaybına uğramadan bunu başaracak etkili bir deniz gözetleme platformu olacak.”

 

Yerli ve milli SİHA'lar TURKSAT 4B uydusununun kapsama alanında rahatlıkla uçabilecek.

[Yerli ve milli SİHA'lar TURKSAT 4B uydusununun kapsama alanında rahatlıkla uçabilecek.]

 

 

“Aksungur ilgili platformlara anlık bilgi gönderecek”

Aksungur’un envanterdeki ANKA versiyonlarının TB-2 gibi SİHA’lara nazaran daha büyük olmasının yanında, atılan mühimmatların güdümlenmesini kendi üzerinden kontrol edebilen güdüm kontrol sistemi veya iniş takımlarınının içeri alınabilmesi gibi savaş uçaklarında bulunan pek çok özellik mevcut.

Savunma Analisti Hakan Kılıç’a Aksungur’un diğer SİHA’larla anlık olarak haberleşme imkanını da sorduk:

“Savaş uçaklarının kendi arasında olan dijital veri bağı (Link-16 data-link) gibi sistemler SİHA’larda yok. Dünyadaki örneklere bakarsak F-35 ağ merkezli harp özelliği ile SİHA’larla bağlantı kurup, onları yönetebiliyor ama Amerikan SİHA’ları da kendi aralarında bağlantılı değil. Zaten buna şimdilik gerek var mı diye soracak olursak bence yok.

KEMENT gibi milli ağ merkezli harp sistemi çeşitli mühimmat ve platformlara uygulanmaya başlandı ama burada amaç SİHA’ların değil, onların ve uçakların attığı mühimmatlar ile uçak, helikopter, gemi, SİHA gibi platformların birbirleri ile ve birbirlerinden de ziyade komuta-kontrol merkezleri ile anlık görüntü, bilgi ve ses bağlantısı yapabilmesi.

Yani SİHA’ların hepsi Aksungur gibi harekat merkezine anlık görüntü geçebiliyor. İlgili SİHA’ların kendisine belirtilen harekat merkezi ile anlık bağlantı kurduktan sonra kendi aralarında veri bağı kurmaları çok şart değil.

Zaten Aksungur gibi uydu kontrollü SİHA’larda güvenlik açısından iki ayrı frekansta çalışan iletişim sistemi var. Birisi SİHA’yı uçurmak ve yönlendirmeye yararken diğeri görüntü ve diğer dataların anlık olarak komuta-kontrol istasyonları ve harekat merkezlerine aktarılmasını sağlıyor.” 

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/aksungur-yunanistan-icin-buyuk-handikap-olacak-544017.html

Savunma ve havacılıktan 2,3 milyar dolarlık ihracat

Savunma ve havacılıktan 2,3 milyar dolarlık ihracat

[Fotoğraf: AA]

 

 

Türk savunma ve havacılık sanayiinin ihracatı 2020 yılında 2 milyar 279 milyon 27 bin dolar oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yaptığı derlemeye göre, sektör 2019'da 2 milyar 740 milyon 694 bin dolarlık ihracat yaptı. Geçen yıl bu rakam yüzde 16,8 gerileyerek 2 milyar 279 milyon 27 bin dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu gerilemede, salgın tedbirlerinin üretim, tedarik ve lojistik süreçlerinde yarattığı olumsuzluklar ve ülkelerin önceliklerinin sağlık tedbirlerine kayması etkili oldu.

Savunma ve havacılık sanayisinin Türkiye'nin toplam ihracatındaki payı ise yüzde 1,3 seviyesinde gerçekleşti. Sektör ihracatının kilogram değeri yaklaşık 48 dolara karşılık geldi.

Aylık bazda en yüksek ihracat performansına ekim ayında ulaşıldı

Yılın ilk yarısında salgın tedbirlerinin etkisiyle sektörün aylık ihracat rakamları 180 milyon doların altında kalırken, yılın ikinci yarısında bu rakamlar 200 milyon doların üzerine çıktı. Aylık bazda en yüksek ihracat performansına 287 milyon 184 bin dolarla ekim ayında ulaşıldı.

Savunma ve havacılık ihracatında geçen yıl ilk sırayı 784 milyon 227 bin dolarla ABD aldı. ABD'ye ihracat geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 4 azaldı.

Azerbaycan'a 260 milyon 839 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi

ABD'yi, ihracatın yüzde 194 arttığı Azerbaycan izledi. Karabağ'ın işgalden kurtarılması için mücadele veren Azerbaycan'a, geçen yıl 260 milyon 839 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İhracat yüzde 51 artan Birleşik Arap Emirlikleri, 200 milyon 280 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı.

Bu ülkeleri sırasıyla 157 milyon 686 dolarla Almanya, 127 milyon 267 bin dolarla Hindistan, 74 milyon 449 bin Umman, 67 milyon 397 bin dolarla Pakistan, 44 milyon 554 bin dolarla Katar, 41 milyon 405 bin dolarla Birleşik Krallık ve 40 milyon 776 bin dolarla Hollanda izledi.

Türkiye savunma ve havacılık sanayisinin geçen yıl 10 milyon doların üzerinde ihracat yaptığı ülke sayısı 26 olarak kayıtlara geçti.

Bu ülkeler arasında Bahreyn, Endonezya, Rusya, Gana, Fransa, Ukrayna, Suudi Arabistan, İtalya, Kolombiya, Uganda, Somali, Macaristan, Tunus, Mali, Brezilya, Meksika, İran, Şili, Avusturalya, Yunanistan da yer aldı.

منبع:https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/savunma-ve-havaciliktan-23-milyar-dolarlik-ihracat-544820.html

İnsansız kara aracı Baybars, suda da engel tanımıyor

 

[Fotoğraf: AA]

 

 

İlk prototipi üretilen yerli insansız kara aracı Baybars, tekerlekli modüler sistemi ile engelleri aşmayı sağlayarak güvenlik operasyonları, afet ve arama kurtarma çalışmaları gibi çeşitli alanlarda kullanılabiliyor.

Baybars'ın Mentoru ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Öğretim Elemanı Safa Balekoğlu, Baybars'ı mühendis ve tasarımcılardan oluşan 4 kişilik ekiple 1,5 yılda üretti.

İlk süreçte sadece afetlerde kullanılması için tasarlanan araç farklı alanlarda da kullanılacak. 

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]

 

 

"Üzerindeki kamera sayesinde bilgi aktarabiliyor"

Baybars, tehlikeli alanlarda ve bomba imha gibi güvenlik operasyonlarında görev alabilecek.

Balekoğlu, Baybars'ın kabiliyetlerini şöyle anlattı:

"Üzerindeki kamera sayesinde bilgi aktarabiliyor. Konvansiyonel tekerleği sayesinde hızlı bir şekilde ilerliyor. Palet, engebeli arazilerde yavaş kalıyor. Baybars'ın tekerlek sistemi ise palete göre daha hızlı şekilde hareket kabiliyeti sağlıyor."

"Suda hareket etme özelliği de bulunuyor"

Safa Balekoğlu, insansız kara araçlarının yaşadığı sorunlarla ilgili literatür taraması yaptıklarını belirterek, "Bu tarama sonucu, önümüze iki tür problem çıktı. Birincisi, önüne bir engel çıktığında insansız kara aracı engeli geçebilmeli. İkinci problem olarak, bu araçlar uzaktan kumandayla yönetildiği için kapalı alanlarda iletişim kaybı yaşanıyor. Bu sorunları aşmaya odaklandık" dedi.

 

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]

 

 

Baybars'ın normal konvansiyonel tekerinin, engel önüne geldiğinde ayaklara dönüştüğünü aktaran Balekoğlu, şunları söyledi:

"Tekerlekli modüler sistemi ile bu şekilde engeli aşıyor. İkinci sorun için, üzerinde taşıdığı 4 adet Wi-Fi tekrarlayıcı sayesinde iletişimin kaybolduğu yerlerde iletişim kaybının önüne geçerek yoluna devam edebiliyor. Kumandadan araca kadar iletişim zinciri kurarak kapalı ortamlarda iletişim sorununu ortadan kaldırıyor. Açılabilir teker sistemimizin ve iletişim zinciri oluşturma fikrimizin patent başvurularını da gerçekleştirdik. Danışman firmalar tarafından incelenen başvurumuzun yüksek ihtimalle olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz.

 

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]

 

 

360 derece hareket kabiliyetine sahip 7 kilogram ağırlığındaki aracımız, kara aracı olarak tasarlansa da suda hareket etme özelliği de bulunuyor. 4 elektrikli motora sahip olan araç, kesintisiz olarak 2 saat boyunca görev yapabiliyor. Baybars ile sesli ve görüntülü iletişim de kurulabiliyor. Uzaktan kontrol edilen insansız kara aracı Baybars, 1080p gece görüş kamerası sayesinde her koşulda görev yapabiliyor."

منبع:https://www.trthaber.com/haber/savunma/insansiz-kara-araci-baybars-suda-da-engel-tanimiyor-544708.html

Türksat 5A yarın uzaya fırlatılacak

Türksat 5A yarın uzaya fırlatılacak

[Fotoğraf: AFP]

 

 

Türkiye'nin uzaydaki aktif uydu sayısını 7'ye çıkacak Türksat 5A uydusu, yarın uzaya fırlatılacak.

Türkiye'nin yedinci uydusu fırlatılmaya hazır. Türksat 5A, yarın Türkiye saatiyle saat 04.26'da uzaya gönderilecek. 

30 yıl hizmet verecek

TÜRKSAT 5A'nın yapımına 2017 yılının Kasım ayında başlandı. 3 yıllık üretim ve test aşamasından sonra Türksat 5A, 31 derece doğu yörüngesinde hizmet verecek. Türkiye'nin 5'inci nesil uydusu 30 yıl ömre sahip olacak.

Uydu, SpaceX firmasına ait Falcon 9 roketiyle ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Üssü'nden fırlatılacak. Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Batı Afrika, Güney Afrika, Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz'i kapsayan bir coğrafyada kullanılacak. TÜRKSAT 5A, geniş kapsama alanı ile TV yayıncılığı ve veri haberleşme hizmeti verecek.

Yılın ikinci çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak

Türksat 5A'nın, 31 derece doğu yörüngesindeki konumuna ulaşmak için yapacağı yolculuğun yaklaşık dört ay sürmesi bekleniyor. Uydunun bu yılın ikinci çeyreğinde hizmete başlaması hedefleniyor.

منبع:https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/turksat-5a-yarin-uzaya-firlatilacak-544828.html

Menzili artan KARAOK 'sürpriz' saldırılara izin vermeyecek

Menzili artan KARAOK sürpriz saldırılara izin vermeyecek

[Fotoğraf temsilidir.]

 

 

Daha önce bin metre olan menzili 2 bin 500 metreye çıkarılan KARAOK füzesi, düşman tankları ve sivil araçlarla yapılan bombalı saldırılara karşı önemli kazanımlar sağlayacak. Uzmanlar, bu sistemi Deniz Kuvvetleri'nin de kullanabileceği görüşünde...

Sertaç Aksan

Sertaç Aksan

Sadece ülke içerisinde değil sınırın hemen ötesinde de terör unsurlarıyla mücadelesini devam ettiren Türkiye, sahada ihtiyaç duyduğu sistemleri birer birer hayata geçirmeye devam ediyor.

Daha önce menzilinin bin metre olduğu duyurulan KARAOK tanksavar füzesinin 2 bin 500 metre menzile ulaşabilmesi de sahadan gelen dönüşlerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Karaok menzilinin artmasının yanı sıra sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle de dikkati çekiyor.

 

Milli füze OMTAS ilk testi başarıyla geçti

 

Tanksavar füzesi ailesinin yeni üyesi

Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, KARAOK’un Roketsan tarafından geliştirilen güdümlü tanksavar füzesi olduğunu belirterek, sistemin kısa menzilli, tek er tarafından kullanılabilen portatif bir yapısı bulunduğu bilgisini paylaştı.

KARAOK’un Roketsan tarafından geliştirilen ve geliştirmesi devam eden tanksavar füzelerinden sadece biri olduğuna işaret eden Küçük, ailenin diğer üyelerinin ise OMTAS, UMTAS, L-UMTAS ve TANOK mühimmatları olduğunu söyledi.

Bu mühimmatların ağırlıkları, güdüm prensipleri ve kullanıldığı platformlar ile birbirinden ayrıldığına dikkat çeken Küçük, KARAOK’un bu mühimmatlardan en büyük farkını çok daha hafif ve kompakt bir sistem olması üzerinden değerlendiriyor.

 

KARAOK artırılan menzili ile daha etkili bir hale geldi.

[KARAOK artırılan menzili ile daha etkili bir hale geldi.]

 

 

At-Unut prensibiyle çalışıyor

Fatih Mehmet Küçük, halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde Avrupa, ABD ve Rus menşeli çok sayıda tanksavar füzesi bulunduğunu hatırlatarak, “Bu füzeler SACLOS denilen görüş hattında yarı otomatik güdüm prensibi ile hedeflerine yönelmekte. Yani füzeyi fırlatan operatör füze hedefi vurana kadar nişangahını hedefin üstünde tutarak füzeyi (aydınlatmaya) yönetmeye devam ediyor. Roketsan tarafından geliştirilen üçüncü nesil füzeler; OMTAS, UMTAS, L-UMTAS ve KARAOK ise at-unut biçiminde hedeflerini imha edebiliyor. Yani kullanıcı personel hedefe ateş ettikten sonra yer değiştirebilir, hareket edebilir. Ayrıca OMTAS ve UMTAS mühimmatları atıldıktan sonra veri bağı ile hedef güncelleyebilecek donanımda” dedi.

 

Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük.

[Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük.]

 

 

ABD’den istedik ancak vermediler

Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde KARAOK füzesinin birebir muadili bulunmadığının altını çizen Savunma Sanayii Araştırmacısı Küçük, şöyle devam etti:

“TSK envanterinde bulunan ERYX [Avrupa] dışındaki diğer yabancı mühimmatlar KORNET [Rus], TOW [ABD], MILAN [Avrupa], KONKURS [Rus]) menzilleri ve daha ağır olmaları ve kullanım biçimleri ile KARAOK füzesinden ayrışıyor.

ERYX füzesi ise hem KARAOK füzesinden daha kısa menzilli hem de güdüm prensibi açısından daha eski nesil bir füze.

Aslında KARAOK, Türk kamuoyunun bir dönem gündemini sıkça işgal eden FGM-148 Javelin füzelerinin yerli muadili olarak nitelendirilebilir. Türkiye’nin geçmişte satın almak istediği ancak onay alamadığı 2018’de ise FMS kanalı ile Türkiye adına ABD Ordusu tarafından firmalara üretim sözleşmesi verilen bir füze. Daha sonra herhangi bir teslimat bilgisi paylaşılmadı.

Bu füzeler kısa menzilde tek er tarafından taşınabilen at-unut prensibi sayesinde kolayca hedefe gönderilen füzeler olduğu için büyük önem arz ediyor. Örnek vermek gerekirse OMTAS füzesinin fırlatma sistemi ile birlikte ağırlığı 71 kilogram civarında. KARAOK füzesinin kendi ağırlığı 16 kilogramdan az.

Burada şunu belirtmek lazım, KARAOK’un fırlatma sisteminin bilgileri paylaşılmadı. Onunla birlikte 20-25 kg aralığında olması bekleyebiliriz… Dolayısıyla vasıta olmadan da kolayca taşınabilecek portatif ve tehlikeli bir füze sisteminden bahsediyoruz.”

 

OMTAS, UMTAS, L-UMTAS ve KARAOK ile Türkiye'nin bu alandaki yerli ve milli seçenekleri çoğalıyor.

[OMTAS, UMTAS, L-UMTAS ve KARAOK ile Türkiye'nin bu alandaki yerli ve milli seçenekleri çoğalıyor.]

 

 

Tankları ‘en yumuşak’ yerlerinden vuracak

Peki KARAOK hedefi nasıl imha ediyor? Bu soruyu yönettiğimiz Fatih Mehmet Küçük, tank gibi ağır zırhlı unsurların en yumuşak olduğu noktalardan birinin aracın üst kısmı olduğu bilgisini paylaşıyor.

Küçük’ün anlattığına göre; KARAOK ve muadili füzeleri ‘top attack’ denilen ve Roketsan tarafından ‘üstten vuruş’ olarak isimlendirilen vuruş modunda araca doğru yukarıdan aşağıya doğru dalış gerçekleştirerek saldırı düzenliyor. Bu sayede zırhın daha ince olduğu yerden hedef vurularak daha yüksek etki elde ediliyor.

Suriye’de önemli faydaları olacak

Araştırmacı Fatih Mehmet Küçük, KARAOK gibi füzelerin Suriye El-Bab’da yaşadığımız gibi sürpriz bombalı araç saldırılarında çok önemli bir koz olacağının altını çizerek, “Hatta çok süratli hareket eden ve zırhlandırılmış bombalı araçların en hızlı biçimde etkisiz hale getirebilecek sistem olarak nitelendirilebilir KARAOK... Keza ABD askerleri aynı amaçla Javelin füzelerini bu bölgede kullanıyor” bilgisini paylaştı.

 

Savunmada ithalat azaldıkça 'baskılar' artıyor

 

Deniz Kuvvetleri de kullanabilir

Söz konusu sistemin sadece Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kullanılacağı beklentisinin doğru olmayabileceğine işaret eden Fatih Mehmet Küçük, hem Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci’nin açıklamaları hem de Roketsan’ın KARAOK ile ilgili bilgilendirmesini hatırlatıyor…

Küçük’e göre KARAOK füzelerinde Deniz Kuvvetleri ve amfibi harekat vurgusu dikkat çekiyor. Sistemin kolay taşınabilmesi ve tek er tarafından kullanılmasının büyük bir etken olduğunu yineleyen Küçük, bu nedenle KARAOK’un Deniz Kuvvetleri tarafından da aktif olarak kullanılmasını bekliyor.
 

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/menzili-artan-karaok-surpriz-saldirilara-izin-vermeyecek-544897.html