Türk donanması tarihi dönemeçte

Türk donanması tarihi dönemeçte

 

Korvetler, fırkateynler, denizaltılar ve modern donatıları... Türk donanması tarihi bir dönem yaşıyor. Süreci değerlendiren uzmanlar, Yunanistan’ın milli olmayan donanması ile Ankara’nın karşısında duramayacağı görüşünde.

Sertaç Aksan

Sertaç Aksan

İstanbul Tersanesinde suya indirilen İstanbul Fırkateyni için düzenlenen tören aslında çok önemli bir sürecin kilometre taşlarından biri olma özelliğini taşıyor.

 

Milli fırkateyn 'İstanbul' denize indirildi

 

Öyle ki Türkiye ilk kez milli bir fırkateyni suya indirmekle kalmadı, aynı zamanda uzun yıllardır devam eden MİLGEM projesinin ikinci fazının ilk büyük adımını da attı. Sürece ADA sınıfı 4 korvetle başlayan, onları teslim ettikten sonra 4 adet i sınıfı fırkateyn için yola koyulan ve nihai hedefini projenin üçüncü fazında 7 muhrip üretmek olarak belirleyen Türkiye kritik bir eşikte.

 

İstanbul sınıfı fırkateyn geçtiğimizin günlerde suya inmesi, MİLGEM projesinde yeni bir aşama anlamına geliyor.

[İstanbul sınıfı fırkateyn geçtiğimizin günlerde suya inmesi, MİLGEM projesinde yeni bir aşama anlamına geliyor.]

 

 

Kendi gemisini inşa eden sayılı ülkelerden biri Türkiye

Bu eşiği daha önemli kılan unsurlardan biri de söz konusu platformlarda kullanılacak yerli ve milli unsurlar. Peki, tüm bunları alt alta koyduğumuzda Türk donanması için neler söyleyebiliriz? Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 15 civarında ülke içinde yer almamız ne ifade ediyor? Son dönemlerde savunma harcamalarına yönelen Yunanistan ile Ege ve Akdeniz’de kurduğumuz denge bu sürecin sonunda nereye evrilecek?

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’e hem bu soruların yanıtını sorduk hem de gelecek döneme ilişkin beklentilerini aldık…

 

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz.

[Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz.]

 

 

2027 son derece kritik

Gürdeniz donanmanın mevcut durumuna işaret ederken, Deniz Kuvvetlerinin 2023’e kadar İstif sınıfı firkateyn, Reis sınıfı havadan bağımsız tahrikli denizaltılar, denizde ikmal ve destek gemisi (DİMDEG) gibi projeleri hayata geçireceğini hatırlatıyor.

“Ancak en önemlisi TCG Anadolu amfibi hücum gemisinin hizmete girmesi” diyen Cem Gürdeniz’e göre bu adımla birlikte Türkiye, 'Orta Ölçekte Bölgesel Güç Aktarımı Yapabilen Deniz Kuvvetleri' sınıfına terfi edecek.

2027 yılına kadar bu envantere TF 2000 hava savunma muhripleri ile yeni Türk tipi hücumbotların da katılacağının altını çizen Cem Gürdeniz, böylece Türk donanmasının ateş, manevra ve güç intikal yeteneğini önemli ölçüde artacağına dikkat çekiyor.

 

Türk tipi hücumbot Mavi Vatan'da kritik roller üstlenebilir

 

Anadolu’nun savunması Mavi Vatan’dan başlar

Bu noktada Türkiye’nin sadece platformları üretmekle kalmayıp, söz konusu deniz unsurlarına yine yerli/milli imkanlarla üretilen çok gelişmiş sistemlerin monte edilmesini hatırlatıyor ve Gürdeniz’e bu durumu nasıl okuduğunu soruyoruz:

“Bu zaten olması gereken ve yıllar önce kazanılması gereken bir durum. Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, 1924 yılındaki Karadeniz gezisinde Hamidiye kruvazöründe subaylara bunun önemini anlatan bir konuşma yapıyor.

‘Dış pazarlardan satın alınan gemilerle donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz…Evvela çekirdek bir donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayiinden fışkıracak donanmayı yapmak da kolay olacaktır’ cümlelerini kuruyor.

Aslına bakarsanız bugün memleket sanayinden fışkıran gemiler, silahlar, sensörler, komuta sistemleri bu direktifin yerine geldiğinin en somut göstergesi. Ankara, son derece başarılı adımlar atmıştır ve tüm bu gelişmeler Cumhuriyet donanmasının gücüne güç katmakla kalmamış, bağımsızlığımızın en büyük güvencesi noktasına gelmiştir.

Unutulmamalı ki anavatanımızın savunması Mavi Vatan’dan başlar, milli silahlarla donatılmış donanma Mavi Vatan ve anavatan savunmasının omurgasını oluşturur.”

 

Türkiye, son dönemlerde 'Ada'ya çıkarma yapma' konusunda eğitim ve tatbikatlarını çoğalttı. Foto: AA

[Türkiye, son dönemlerde 'Ada'ya çıkarma yapma' konusunda eğitim ve tatbikatlarını çoğalttı. Foto: AA]

 

 

Bu işler ‘maraton koşusu’ gibidir

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, donanma yapmanın ve işletmenin pahalı, uzun soluklu ve çok engelli bir süreç olduğunu belirterek, bu işi ‘maraton koşusu’ olarak betimliyor.

Türk donanmasının bu koşuya 1964 sonrası başladığını hatırlatan Gürdeniz, “İçimizdeki mandacılar nedeniyle kabaca 40 yıl geç kalınmıştır ama her şeye rağmen başarılmıştır. Bu süreci önlemek için emperyalizm ve iş birlikçileri kumpas davalardan, FETÖ darbe girişime kadar her şeyi denemiştir. Ancak bugün gelinen durum itibarıyla Türkiye’nin donanma başarısı hem sahada yani denizde hem de savunma sanayiinde görkemlidir. Tersanelerimiz ve savunma sanayimizin başarısı çok büyüktür” dedi.

 

Yunanistan silahlanmaya hız verdi

 

Yunanistan’ın Türkiye’ye yetişmesi çok zor

Türkiye’nin attığı adımların gölgeleri Atina’ya düşüyor… Askerlik süresinin uzatılması, milyarlarca euro tutarında yeni savunma bütçesinin kabulü, diğer ülkelerden alınmak istenen savaş uçakları, gemiler ve diğer sistemler…

Gürdeniz’e bu durumu da soruyoruz ve Ege’nin iki tarafındaki bu adımların sahaya nasıl yansıyacağını dair fotoğrafı yorumlamasını istiyoruz:

“Bir kere şunu net bir şekilde söyleyeyim; Yunanistan’ın donanması milli değildir. Tersanelerinin ve savunma sanayinin başarı öyküsü yoktur. Bir sömürge devleti gibi Türkiye düşmanlığı kışkırtılarak, borç içindeki bu fakir devletin halkının vergileri Fransız, Alman ve Amerikan silah satıcıl

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/turk-donanmasi-tarihi-donemecte-551109.html

Türkiye'de üretilen uçak parçaları yurt dışına ihraç edilecek

[Fotoğraf: AA]

 

Türkiye'de ilk kez bir firma titanyumdan uçak parçaları üretti. Afyonkarahisar'da tasarlanan uçak parçaları uluslararası firmalara pazarlanacak.

Afyonkarahisar'da Önder Artuk isimli girişimci, 4 yıldır sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarında sona geldi.

Eklemeli imalat yöntemi ile titanyumdan parçalar üretmek için kolları sıvayan Artuk, kurulan tesiste eğitim ve tasarımların bitmesiyle üretime başladı.

Uçak motoru ve iniş takımları pazarlanacak

Yüzde 100 yerli sermayeli fabrikada şu an iç pazara medikal parçalar üretiliyor. İlerleyen günlerde uluslararası havacılık firmalarına uçak motoru ve uçak iniş takımlarının parçaları da pazarlanacak. Fabrikada işlenen ürünler ekonomik olarak bire 60 katma değer sağlayacak.

"Sivil havacılığa yatırım yapıyoruz"

Üretim ve pazarlama sürecine ilişkin bilgi veren Önder Artuk, "Sivil havacılığa ve savunma sanayine yatırım yapıyoruz. Yatırımımız Afyonkarahisar'da. Şu anda tüm dünyaya ihracat yapabilecek pozisyondayız."

Üretimde öncelik ithalatı yapılan ürünlere verildi. Şimdilik iç piyasaya parça üretimi yapılıyor. İlerleyen günlerde ise ihracat kanalı da açılacak. 

منبع:

https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/turkiyede-uretilen-ucak-parcalari-yurt-disina-ihrac-edilecek-550491.html

Bakan Karaismailoğlu: 5B uydusunu bu yılın ortalarında uzaya fırlatmayı planlıyoruz

Bakan Karaismailoğlu: 5B uydusunu bu yılın ortalarında uzaya fırlatmayı planlıyoruz

[Fotoğraf: AA]

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin, 5A uydusu ile uzaydaki varlığını ve gücünü tüm dünyaya hissettirdiğini belirterek, "5B uydusunu bu yılın ortalarında uzaya fırlatmayı planlıyoruz" dedi.

AK Parti Sinop İl Başkanlığını ziyaret eden ve partililerle bir araya gelenUlaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ülkenin dört bir yanında hizmetleri hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi.

Hakkari'de ne yapıyorlarsa, Edirne'de de onu yaptıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, "Ülkemizin gelecek 100 yılını kurtarmaya çalışıyoruz. Hayatta bir tane dikili ağacı olmayan insanlar, bizim projelerimiz hakkında konuşabilirler ama bunlar hiç önemli değil. Çünkü biz, torunumuzun torununun geleceğini düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.

"Bu yatırımla binlerce canı kurtardık"

Yaptıkları projelerin, yüzyıllarca ülkeye hizmet edeceğine dikkati çeken Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"Bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Son 18 yılda 28 bin kilometre bölünmüş yol yaptık, bununla birlikte taşıt hareketi yüzde 176 artmasına rağmen trafik kazalarında yüzde 80 azalma oldu. Bunun da karşılığı binlerce can demektir. Bu yatırımla binlerce canı kurtardık. Aynı zamanda yakıttan ve zamandan tasarruf sağladık. Bütçeye yıllık yaklaşık 18,5 milyar liralık tasarruf sağlandı."

"Yerli ve milli uydumuz için çalışmalar sürüyor"

 Havada, karada, denizde hatta uzayda yerli ve milli projelerin tek tek hayata geçirildiğine işaret eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

"2020 yılında büyük projeler yaptık. Kuzey Marmara Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu ve Samsun-Sivas Demiryolu gibi projeleri bitirdik. 2021 yılına da hızlı girdik, Kömürhan Köprüsü ile başladık ardından TÜRKSAT 5A uydumuzu uzaya fırlattık. Haziran gibi yörüngesine yerleşip dünyaya hizmet edecek. Uzaydaki varlığımızı ve gücümüzü tüm dünyaya hissettirdik. 5B uydusunun planlamalarını yapıyoruz. Onun da imalatları bitti, şu an testlerini yapıyoruz. İnşallah onu da bu yılın ortalarında uzaya fırlatmayı planlıyoruz. Yerli ve milli uydumuz için çalışmalar sürüyor. 2022 yılında yerli ve milli Türksat 6A uydumuzu uzaya fırlatacağız. Her sektörde 18 yılda 100 yıla sığmayacak projeler yapıldı."

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakan-karaismailoglu-5b-uydusunu-bu-yilin-ortalarinda-uzaya-firlatmayi-planliyoruz-550444.html

TUSAŞ, TS1400'ün üretildiği tesisin kapılarını TRT Haber'e açtı

 

En zorlu hava şartlarında çalışabilen, dünyadaki eş değerlerinden üstün yeteneklere sahip Türkiye'nin ilk yerli ve milli turboşaft helikopter motorunu üreten ekip ilk kez TRT Haber'e konuştu.

Türkiye'nin ilk yerli ve milli turboşaft helikopter motoru TEI-TS1400, Eskişehir'de Türk mühendislerce tasarlanıp üretildi.

Bu görevi gerçekleştirmek hiç de kolay olmadı. Yaklaşık bin kişilik ekip, canla başla 3 yıl boyunca çalıştı.

TRT Haber, TUSAŞ tesislerinde Türkiye'nin gururu ilk milli helikopter motorunun serüvenini araştırdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanlığı döneminde İstanbul Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde birkaç kere görüştüklerini söyleyen TUSAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akşit, Erdoğan'ın, milli özgün motorları geliştirmek için bizzat talimat verdiğini aktardı.

"Motor, 200'den fazla teste tabii tutuldu"

Birçok kez tasarımı yenilenen ve uygulanan testleri başarıyla tamamlayan motor için üretim aşamasına geçildi.

Dönem dönem takıldıkları yerler de olduğunu söyleyen Kıdemli Teknik Lider Aykut Eseroğlu, "Kendimizi sürekli iyileştirme açısından yeni teknolojiler uyguladık. Yeni sistemler geliştirdik." dedi.

Tüm ekibin gece gündüz çalışmasıyla motor, 200'den fazla teste tabii tutuldu. Test Teknik Lideri Ahmet Başdoğan, o sesi duymanın, o görüntüleri seyretmenin, yıllarca üzerinde çalıştıkları projenin başarısını görmenin kendilerini ziyadesiyle mutlu ettiğini söyledi.

"Şampiyonlar ligine çıktığımızı bütün dünya göstermiş olduk"

Dünyada bunu yapabilen ülke sayısının 5-6'yı geçmediğini hatırlatan Mahmut Akşit, "Biz de bunu yaparak ve çalıştırarak artı Türkiye olarak havacılıkta şampiyonlar ligine çıktığımızı bütün dünya göstermiş olduk." dedi.

Sınıfının en iyilerinden oldu

1660 beygir motor gücüne sahip milli motor, pek çok başlıkta yabancı rakiplerini geride bıraktı. 20 bin feet yükselme kapasitesiyle sınıfının en iyilerinden oldu.

TS-1400'ün teslim töreni ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla yapıldı.

Milyarlarca lira Türkiye'nin kasasında kalacak

Milli motor öncelikle milli helikopterimiz Gökbey'e entegre edilecek. Türevleri geliştirilerek Atak ve milli savaş uçağımıza da uygulanacak. Böylece milyarlarca lira Türkiye'nin kasasında kalacak.

Haber: Volkan Yeşilyurt

Kamera: Tayfun Sulu

منبع:https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/tusas-ts1400un-uretildigi-tesisin-kapilarini-trt-habere-acti-550262.html

Savunma Sanayii Başkanı Demir: ASELSAT 3U Küp Uydusu yörüngesine gönderildi

 

Savunma Sanayii Başkanı Demir: ASELSAT 3U Küp Uydusu yörüngesine gönderildi

[Fotoğraf: AA]

 

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAT 3U Küp Uydusu'nun, bugün SpaceX'in roketiyle görev yapacağı yörüngesine başarıyla gönderildiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından ASELSAT 3U Küp Uydusu'na ilişkin paylaşımda bulundu. 

İsmail Demir, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"ASELSAN tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yerli ve milli imkanlarla üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bilimsel amaçlı olarak g

منبع:https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/savunma-sanayii-baskani-demir-aselsat-3u-kup-uydusu-yorungesine-gonderildi-550207.html

AKINCI PT-3'ün testleri başarıyla tamamlandı

AKINCI PT-3ün testleri başarıyla tamamlandı

 

İlk milli Taarruzi İnsansız Hava Aracı "AKINCI PT-3"ün testleri tamamlandı. Baykar Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, AKINCI PT-3 ile çektiği görüntüyü sosyal medya hesabından paylaştı.

Türkiye'nin merakla beklediği Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı'nın (TİHA) 3’üncü prototipi PT-3'ün testleri başarıyla tamamlandı.

Baykar Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, AKINCI PT-3 ile selfie yaptı.

Videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Bayraktar, ''Yuvadan uçmadan önce evde son selfie'' notunu düştü.

 

61 farklı testten başarıyla geçmişti

Selçuk Bayraktar daha önce, Baykar tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA'nın, 2021 yılında göreve başlayacağı müjdesini vermişti.

AKINCI TİHA, ilk uçuşundan itibaren geçen yaklaşık bir yıllık sürede, 61 farklı testi başarıyla tamamlamıştı.

 

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/akinci-pt-3un-testleri-basariyla-tamamlandi-549569.html

"Yakında Avrupa semalarında Bayraktar'ların ve Anka'ların uçtuğunu göreceğiz"

"Yakında Avrupa semalarında Bayraktarların ve Ankaların uçtuğunu göreceğiz"

 

Bakan Varank, "İnanıyorum ki özellikle son 5 yılda yaptığımız yatırımlar çok kısa süre içinde ülkemizi savunma sanayisinde devler ligine çıkaracak" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ankara’da "Savunma Sanayiinde Yerli ve Milli Üretim" temalı "3. Savunma Sanayii Buluşmaları" etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.

Varank, terörün bu topraklardan tamamen kazınması amacıyla gerçekleştirilen Eren Operasyonlarında görev alan güvenlik görevlilerine başarı diledi.

Savunma sanayisinin ülkeler için bağımsızlığın teminatı olduğunu vurgulayan Varank, bu sektörün aynı zamanda büyük ekonomik etkilerinin bulunduğunu, bilimsel ve teknolojik gelişmelerde lokomotif görevi gördüğünü söyledi.

Varank, 2019 itibarıyla global savunma sanayisi harcamalarının 2 trilyon doları aştığı bilgisini vererek, "Ülkemizde savunma ve havacılık sanayi cirosu 12 milyar dolar seviyesine yükseldi. 2005'te 340 milyon dolar olan ihracatımız bugün 3 milyar doları buldu. Yerlilik oranlarımız günden güne artıyor, 2023’te yeni yerlilik hedefimiz yüzde 75." diye konuştu.

Savunma sanayisinin bugünkü noktaya geliş sürecini anlatan Varank, şu değerlendirmede bulundu:

"Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ülkemize uygulanan ambargo millileşme konusunda önemli bir başlangıç noktasıydı. Ben asıl dönüm noktası olarak 2004'teki Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısına dikkati çekmek istiyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan o gün dirayetli, cesur ve kararlı bir duruş sergilemeseydi, bugün marka haline gelmiş Türk savunma sanayisini konuşmamız mümkün değildi. Altay tankı, Atak helikopteri, Anka ve Bayraktar insansız hava araçları hatta milli piyade tüfeği bile o günkü kararların sonucunda ortaya çıkabildi. 2002'de 5,5 milyar dolar olan savunma sanayisi proje hacmimiz bugün 60 milyar dolar seviyelerini o kararlar sayesinde gördü."

"Son 8 senede, 8 milyar liralık savunma sanayisi projesine teşvik verdik"

Varank, Bakanlık olarak savunma sanayisi girişimci ekosistemine ilişkin önemli adımlar attıklarına dikkati çekerek, girişimcilerin finansman ihtiyacına yönelik hayata geçirilen fonları anlattı.

TÜBİTAK aracılığıyla yürütülen programlarla 813 savunma sanayisi projesine 5 milyar liraya yakın destek verdiklerini vurgulayan Varank, destek programlarında firmaları iş birliğine özendirdiklerini dile getirdi.

Varank, yüksek ticarileşme potansiyeline sahip ve müşterisi hazır Ar-Ge projelerine eş finansman desteği sağlanan Siparişe Dayalı Ar-Ge Destek Programı'nın ilk çağrısında savunma sanayisinden 14 başvurunun değerlendirme sürecinin devam ettiğini belirterek, proje başına 2,5 milyon liraya kadar destek vereceklerini, KOSGEB aracılığıyla son 2 yılda savunma sanayisi sektöründe faaliyet gösteren 131 işletmeye kaynak kullandırdıklarını aktardı.

Savunma sanayisi alanında son 8 senede, yatırım tutarı 8 milyar lirayı bulan 346 projeye teşvik belgesi düzenledikleri bilgisini veren Varank, "Bu projeler sayesinde, 6 bin 700 yeni istihdamın önünü açtık. Ayrıca, proje bazlı yatırım teşvik belgesiyle hayata geçirilecek 5 büyük ölçekli stratejik projenin yatırım tutarı yaklaşık 6 milyar lira olacak. Bu yatırımlardan öngördüğümüz istihdam da 6 binin üzerinde." ifadelerini kullandı.

"İşletmeler iş birliğini tercih değil, zorunluluk olarak görmeli"

Rekabet ortamında maliyetleri düşürmenin ve kaynak verimliliğini sağlayabilmenin önemine işaret eden Varank, işletmelerin iş birliğini tercih olarak değil, zorunluluk olarak görmesi gerektiğini söyledi.

Varank, Bakanlık olarak iş birliği ortamını güçlendiren ihtisas organize sanayi bölgeleri (OSB) ve belirli teknolojilere yönelik endüstri bölgelerine büyük önem verdiklerine dikkati çekerek, bu alandaki Kırıkkale Silah Sanayi İhtisas OSB ile Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas OSB'nin kurulmasını örnek gösterdi.

SAHA İstanbul'un da savunma ve havacılık şirketleri için bir ekosistem oluşturduğunu ve bu alandaki insan kaynağının yetkinliğinin geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptığını belirten Varank, "SAHA İstanbul EXPO sanal fuarı yoğun ilgiyle devam ediyor. Fuar ziyaretçi sayısı 70 bine dayanmış ve fuar kapsamında şu ana kadar 23 bin B2B görüşmesi planlanmış. Firmalarımızın ve genç yeteneklerimizin bu ilgisi emin olun geleceğe dair ümitlerimizi daha da perçinliyor." dedi.

"115 doktoralı araştırmacı savunma sanayi ekosistemine katılacak"

Varank, verdikleri desteklerin yanı sıra kendi altyapılarıyla da savunma sanayisine yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, TÜBİTAK enstitülerinde savunma sanayisine yönelik büyük gelişmeler kaydedildiğini ve gelişmiş altyapılarla sektöre hizmet verdiğini dile getirdi.

Ekonomik ve teknolojik gelişmede insan faktörünün önemine değinen Varank, "TÜBİTAK aracılığıyla insan kaynağını geliştirmeye yönelik adımlar atıyoruz. Sanayi Doktora Programı kapsamında üniversite-sanayi iş birliğiyle savunma sanayisinde 27 projeyi destekledik. 115 doktoralı araştırmacı yakın zamanda savunma sanayi ekosistemine katılacak. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı kapsamında 4 üst düzey araştırmacı ülkemize geri dönerek savunma sanayisi alanında çalışmalara başladı." diye konuştu.

Varank, savunma sanayisinin maksimum seviyede yerli ve milli olmak zorunda olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Çünkü bu bir beka meselesi. Dış politika ana faktör, o ülkenin askeri gücü daha doğrusu savunma sanayisi yetkinliğidir. Bu coğrafya adeta bir ateş çemberinin ortasında yer alıyor. Köklü ve kadim bir devlet olan ülkemizin geçmişten gelen sorumlulukları sebebiyle güçlü olması tercih değil, zarurettir. Sorumluluklarımız Türkiye'nin güvenliğinin çok ötesinde. Bunun en son örneğini Karabağ'da gördük."

"Avrupa semalarında 'Bayraktar'ların ve 'Anka'ların uçtuğunu göreceğiz"

Bugüne kadar Türk savunma sanayisinin çok iyi işler başardığını vurgulayan Varank, şunları kaydetti:

"İnanıyorum ki özellikle son 5 yılda yaptığımız yatırımlar çok daha kısa süre içinde ülkemizi savunma sanayisinde devler ligine çıkaracak. Aslında bunun sinyallerini son yaptığımız büyük çaplı yurt dışı satışlarla almaya başladık. Ukrayna'ya, Katar'a, Azerbaycan'a ve Tunus'a yaptığımız SİHA satışları. İnanıyorum ki çok yakın zamanda Avrupa semalarında da Türkiye'den satın alınan 'Bayraktar'ların ve 'Anka'ların uçtuğunu göreceğiz. Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace'ın SİHA'larımız için kullandığı ifade 'Game changer' yani oyunun kurallarını değiştiren teknoloji. Bu açık bir şekilde bu alanda Türkiye'nin üstünlüğünün kabul edilmesi, artık kuralları Türkiye'nin belirlediğini itiraf etmek demek."

Varank, bu noktaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öncülüğünde geldiklerine işaret ederek, "Kamunun, üniversitelerin ve en önemlisi özel sektörün iş birliği büyük bir sinerji oluşturdu. Bugünkü başarılar güllük gülistanlık bir ortamda, güle oynaya elde edilmedi. En stratejik kurumlarımızın içinde asla bulunmaması gereken gayrimilli yapılarla, kurumsal taassupla, küçük olsun ama yeter ki benim olsun anlayışıyla mücadele ede ede bugünlere geldik." ifadelerini kullandı.

Savunma Sanayii Başkanlığındaki ihalelerle ilgili casusluk ve rüşvet şebekesinin 2 hafta önce başarılı bir şekilde çökertildiğini anımsatan Varank, savunma sanayisi gibi hayati bir alanda rehavete kapılmadan, gayrimilli odaklara karşı her an tetikte olarak çalışmaya devam etmek gerektiğini bildirdi.

"Bölge ve dünya dengelerinde çok daha belirleyici bir konuma geleceğiz"

Varank, bu alanda daha sağlıklı ve verimli bir yapı kurmanın rekabetçi bir ortamda daha çok özel sektör şirketinin savunma sanayisine girmesiyle mümkün olacağını söyleyerek, "Sadece alt yüklenici değil, özellikle kritik teknolojilerde çok daha fazla platform üreticisi şirket çıkarmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Türk firmalarının dünyanın en prestijli savunma sanayisi şirketleri listesinde üst sıralara tırmandığını vurgulayan Varank, Türkiye'nin savunma sanayisi paydaşları sayesinde gelecek dönemde bölge ve dünya dengelerinde çok daha belirleyici bir konuma geleceğini, "gündemi takip eden değil, gündem belirleyen ülke" olacağını kaydetti. 

منبع:https://www.trthaber.com/haber/gundem/yakinda-avrupa-semalarinda-bayraktarlarin-ve-ankalarin-uctugunu-gorecegiz-549326.html